Bir zamanlar iki dağ arasına sıkışmış küçük bir köyde, Yakov adında bir ayakkabıcı yaşardı. Atölyesinin penceresinden, etrafındaki doğal güzellikleri -muhteşem ormanları, berrak ırmakları ve uzakta yükselen, tepeleri karla kaplı dağları- hayranlıkla seyrederdi.