Dine sonradan dâhil olan uygulamaların ortadan kaldırılıp dini ilk sahih haline döndürme ameliyesi olarak tanımlanan tecdîd meselesini farklı boyutlarıyla ele alan bu çalışmanın ilk bölümünde tarih boyunca müceddid siyasiler olarak takdim edilen devlet başkanlarının hangi özelliklerinin bu vasıfla anılmalarını sağladığı meselesi incelenmektedir. İkinci bölümde meselenin Osmanlı hanedanıyla ilgisi kurulmaktadır. Osmanlı müelliflerinin kullanımında “siyasi tecdîd” daha ziyade sultanlarla ilgili bi ...