Güneş gözlerini kamaştırdı. Görmeye alışık olmadığı hatta
tahammülünü aşan bir şeydi. Alışmıştı bir kere düş kırığı
aksamları sarıp can kafesine hüznün gölgesinde
yasamaya.
Ne yapsa boştu. Yarım kalan hayalleri, kırılıp dökülmeleri,
aldanışları, hayatın hızına ayak uyduramayışları hep
hüznün gölgesine taşıdı onu. Mecburi bir kabullenişti artık
bu durum. Keder dedi, Kader dedi sustu...