İçinde bulunduğumuz
nimet ve imkânların
çağımız insanları için
hem bir sebeb-i sırr-ı imtihân
hem vesile-i şâyân-ı şükür;
özellikle de sayısız teşekküre değer
emsalsiz bir lütuf ve mazhariyet
olarak telakkî etmeliyiz.
Kitlesel bir yönelişle bu durumu
beden ve gönül gözüyle
derin ve düşüncel şekilde okuyarak
geleceğimiz olan
günümüz nesline öğretmemiz
fevkalade önem arz etmektedir.