"Tasavvufun manası gitti, ismi kaldı. Hakiki sûfîlik kayboldu, onun yerini şekilcilik aldı. Hal itibariyle büyük olan kimse, tedris ettiği ilim (ilmü'd-dirâse) ile veraset ilmini şahsında toplayan kimsedir. Nitekim şöyle denilmiştir: "Her kim ki bildiğiyle amel ederse Allâh da onu bilmediği bir ilme varis kılar (öğretir)." Bu ilme varis olabilmek için zâhirî ilimle (ilmü'd-dirâse) amel etmek şart kılınmıştır. Bu ilim, okuyarak öğrenilen (kesbî) ilimdir. Bu ilim, tevhid (akaid) ilmini sağlamlaştı ...