Her türlü etkiye, saldırıya açık bedenim öylece duruyor ortada. Bu organlar, bu beden ne kadar benim?
Hücrelerim, sinirlerim, beynimi oluşturan sinir hücreleri ne kadar benim? Bir mahzende, ışıkla karanlığın
yenişemediği bir yerde, çıplak ayaklarımla toprağın üstünde duruyorum. Yüz binlerce karınca yavaş yavaş
tırmanıyor üzerime. Kulaklarımın içine, ağzıma, burun deliklerime giriyor, beynime doğru ilerliyorlar.
Lâhitlerin kapakları oynuyor nekropolisimde. Ölüler kalkıyor yava ...