Hz. Peygamberin vefatından sonra hızlı bir şekilde gelişmeye başlayan İslâm düşüncesinin en önemli kollarından biri olan tasavvuf, başlangıçta ahlâkî bir tavır olarak "zühd" ismini almıştır. Gerek iç dinamiklerin, gerekse dış kültürlerin etkisiyle tasavvuf, zamanla ahlâkî içeriğine ek olarak doktrinel bir boyut da kazanmıştır. Pratik yönü, ağırlıklı olarak tarikatlar temsil ederken, sufinin tecrübesinden hareketle oluşturduğu teorik yön "tasavvuf doktrini" olarak varlığını sürdürmüştür. Teorik t ...